18 Nisan 2008 Cuma

MEZGİT

Tavuk balığı olarak ta bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz’de bulunur. Yaz hariç devamlı yumurtalı durumdadır. Mezgitin yumurtalı tavası, domatesli sotesi güzel olur.
NASIL YEMELİ:
MEZGİT PANE
Malzemeler:
1 kg mezgit
½ su bardağı un
50 gr rendelenmiş kaşar peyniri
¼ kg tereyağı
3 adet yumurta
100 gr. Galeta unu
Tuz
Karabiber
Maydanoz
Yapılışı:
Balıkları alırken filetosunu çıkartın. İyice yıkayıp kurumaya bırakın. Filetoları tuz ve biberleyin. Yumurtaları bir kapta çırpıp rendelenmiş kaşar peynirini ilave edin ve iyice karıştırın. Tuz ve biberlenmiş filetoları önce beyaz una, bilahare kaşarlı yumurtaya ve en son olarak ta galeta ununa bulayıp tava kızgınlaştırılmış tereyağına atın. İki yanı koyu sarı bir renk alıncaya kadar kızartın.

İSTAVRİT

İstavrit, Marmara ve Boğaz’da balık avlamaya başlayanların ilk tanıştıkları balıktır.Ağzı öne uzayabilen, dişleri ince, gözleri iri, kuyruğu derin çatallı ve vücudu iğ biçiminde olan göçmen bir balıktır. Marmara, Ege ve Karadeniz’de yaşayan yerli türleri de vardır. Marmara’da 15-20 cm, Ege’de 30 cm civarında olurlar. Marmara’da boyu 10 cm’nin altında olan küçük istavritlere kıraça tabir edilir. Karadeniz’in doğusunda istavritler palamut büyüklüğünde, yaklaşık 50 cm boyunda olurlar. Sarıkuyruk istavrit veya sarıkanat istavrit diye anılan tipi sularımızda en çok bulunan türüdür. İstavritler sonbaharda Marmara’ya iner, mayıs’tan itibaren de Karadeniz’e geri dönmeye başlarlar. Her mevsimde yakalanan istavritin en lezzetli olduğu zaman Kasım ila Şubat ayları arasıdır. Tavası ve fırını çok güzel olur.
NASIL YENİR :
DOMATESLİ İSTARVİT
· 8 adet istavrit
· 3 adet domates
· 1 adet küçük boy soğan
· 2 çorba kaşığı doğal fesleğen aromalı zeytinyağı
· Yarım çorba kaşığı kıyılmış dereotu
· Tuz
· Tane karabiber


Hazırlanışı: Domatesler ve soğan blendırla karıştırılır. 2 çorba kaşığı doğal fesleğen aromalı zeytinyağını, yarım çorba kaşığı kıyılmış dereotunu, tuzunu ve yeterince tane karabiber eklenir. Karıştırdıktan sonra küçük bir fırın tepsisine yayılır. Temizlenen ve bol suyla yıkadığınız istavritleri tuz ve limon suyuyla ovduktan sonra domatesli karışımın üzerine dizilir. Orta ısıdaki fırında balıkların üzeri hafifçe pembeleşinceye dek pişirilir. Afiyet olsun.
BAŞKA?
İstavrit Pilaki (4–6 Kişilik)
MALZEMELER
1 kg. İstavrit
1/2 Adet Limon
1/2 Demet Maydanoz
3 Adet Domates
Tuz
6 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
HAZIRLANIŞI
Balıkları başları kalacak şekilde ayıklayın. Yıkayıp tuzlayın.Domatesi yıkayın. Kabuğunu soyup küp şeklinde doğrayın.Maydanozu ayıklayıp kıyın. Sıvı yağda kavurun. Domatesi ekleyip yumuşayana kadar pişirin. Balıkları domatesin üzerine dizin, yarım limonun suyu ve bir çay bardağı su ilave edip tuz koyun. 10–15 dakika pişirip servis yapın.

LEVREK

Sırtı kamburumsudur ve koyu kahve ile lacivert arası bir renktedir. Karnı ise sarı-beyaz menevişlidir. Başının içinde, gözlerinin arkasında her biri 4–5 gram ağırlığında iki adet beyaz taş bulunur. Halk arasında bu taşların idrar söktürücü ve böbrek taşı düşürücü olduğuna inanılır. Genelde tek gezen, geceleri avlanan ve oyuklar arasından süzülürcesine dolaşan bu balığın başlıca besini karides ve yavru balıklardır. Yıl boyunca yenen levreğin çok lezzetli eti vardır. En güzel mevsimi kış ayları ve ilkbaharın başıdır. Her türlü yemeği yapılan levreğin buğulaması, fırında kâğıt kebabı ve mayonezlisi nefis olur. Levrek özellikle şaraplı ve mayonezli balık yemeklerine çok güzel gider.
NASIL YENİLEBİLİR:
Levrek Buğulama (4 Kişilik) Malzeme:
1 kg levrek
4 adet domates
100 gr mantar
2 diş sarımsak
2 dilim limon
1 çorba kaşığı beyaz şarap
1 çorba kaşığı tereyağı
2 çorba kaşığı domates sosu
3 adet sivribiber
5–6 dal ince kıyılmış maydanoz
karabiber kekik, tuz
Yapılışı:
Levrekleri temizleyip iki yanından fileto çıkartın. Domatesleri rendeleyin. Mantarları limonlu suya yatırın. Derince bir borcam kaba levrek filetoları yerleştirin. Üzerine rendelenmiş domatesleri ve mantarı yayın. Sarımsak, beyaz şarap, domates sosu, kekik, tuz, karabiber, yeşilbiber, kıyılmış maydanoz ve tereyağını ekleyin. Üzerine limon dilimlerini yerleştirin. 170oC’a ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.
AYRICA
Levrek fileto
Malzemeler
4 adet levrek fileto3 adet soğan2 adet domates2 adet büyük boy patates4 adet defneyaprağı2 çay bardağı zeytinyağı1 tatlı kaşığı kuru kekik tuz, karabiber
Hazırlanış
Soğanı enine ince dilimleyin ve az yağ ile tavada yumuşayana kadar çevirin.* Patatesi yarım cm kalınlığında yuvarlak şeklinde dilimleyip, tuzlu suda haşlayın.* Domatesleri yarım cm kalınlığında yuvarlak şeklinde dilimleyin.* 4 adet yağlı kâğıt parçasını kesin ve tezgâha yayın. Kâğıtların ortasına patates, üzerine soğan ve domatesleri bölüştürüp üst üste dizin. En üste balık filetolarını koyup, tuz, karabiber ve kekik ile tatlandırın. Her filetonun üzerine birer defneyaprağı koyup yarım çay bardağı zeytinyağını da üzerine dökün. Kâğıtları paket gibi kapatıp fırın tepsisine dizin.* Önceden ısıtılmış fırına 180 derece de 15–20 dk pişirin.
BAŞKA ?
Tuzda Levrek
Malzemeler
1 kilo kaya tuzu
2 adet levrek
kimyon
fesleğen
HAZIRLANIŞI
kaya tuzu ile baharatlar karıştırılır, kaya tuzundan bir miktar fırın tepsisininiçine tepsi görünmeyecek kadar yayılır. Üzerine temizlenmiş levrekler konur,balıkların içlerine de tuz gelecek şekilde üstleri kaplanır.180 derece fırında tuz iyice pişipkatılaşana kadar pişirilir. Fırından çıkarılan balıkların üzerindeki tuz çekiç yardımı ile kırılırbalıklar içlerinden çıkarılıp servis yapılırafiyet olsun

TEKİR

Barbunyaya çok benzeyen ve yakın akrabası olan bu balık bütün denizlerimizde avlanır. Karadeniz ve Marmara’da avlanılanlar 6 ila 10 cm arasındadır. Ege ve Akdeniz’de ise boyları Barbunya’yı yakalar. Çene altı bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgecindeki sarı-siyah benekleri ile Barbunya’dan ayrılır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en lezzetli zamanı, aynen Barbunya’da olduğu gibi Temmuz-Ekim ayları arasıdır. Tavası ve kâğıt kebabı çok güzel olur.

KARAGÖZ


Çipuranın yakın akrabası olan Karagöz, elips şeklinde, yassı, gümüşi pulları olan yerli bir balıktır. Baltabaş, Sivrigaga, Sargos ve Mırmır gibi çeşitleri vardır. Ortalama 20–25 cm, en 50 cm boyunda olur. Yazın taşlık ve yosunluk, midyesi bol yerlerde yaşar. Kışın derin sulara çekilir. Her mevsimde yenebilen bu balık, özellikle Mayıs-Temmuz ayları haricinde daha yağlı ve lezzetlidir. Aynen Çipura gibi ızgarası, buğulaması, fırını ve çorbası çok güzel olur. 1 kg ve daha büyüklerinin fırını tercih edilmelidir.

LÜFER


Akdeniz, Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nda sürüler dolaşan lüfer pullu bir göçmen balıktır. Soğuk denizlerde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da lezzetli olur. Ülkemizde Karadeniz’de ve İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi’nde yakalananların tadı muhteşemdir. Daha güney denizlerimize inildikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tadı ve kokuyu kaybeder. Eylül ortasından Ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır. Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir. Çinekopun da ızgarası çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre kısadır. Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar. Diğer zamanlarda, büyüklüğüne göre pilakisi, buğulaması, kâğıt kebabı ve tavası olur. İlkbaharda son derece yağsız olduklarından tava, pilaki ve buğulaması tercih edilmelidir.
NASIL YEMELİ :
Kiremitte Lüfer (4 Kişilik)
MALZEMELER
4 lüfer
10 mantar
2 soğan
3 çorba kaşığı margarin
1 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı sıcak süt
1 çorba kaşığı su
Tuz
karabiber
HAZIRLANIŞI
Balıkları temizleyip yüzgeçlerini ve kuyruğunu kesin. İyice yıkayıp süzgece alın. Balıkların üzerine 1-2 cm ara ile bıçakla kesikler atın. Tuz ve karabiber serpin. Mantarları temizleyip ince ince dilimleyin. Soğanları soyup kıyın. Margarini bir tavada eritin. Unu ekleyip pembeleştirin. Sütü ve suyu azar azar döküp karıştırarak ilave edin. Koyulaşıncaya kadar pişirin.Kiremit veya güveç kaplara balıkları yerleştirin. Maydanozu serpin. Doğranmış mantar ve soğanın balıkların çevresine paylaştırın. Mantarların üzerine beşamel sosu ince ince dökün. Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlanmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Kiremitte sıcak olarak servis yapın.LÜFER Denizlerimizin en lezzetli balıklarındandır. Boylarına göre farklı isimleri alır. 10 santime kadar Defne, 15 santime kadar çinekop, 20 santime kadar kaba çinekop, 25 santime kadar sarıkanat, 30 santime kadar lüfer, 30 santimden büyükse kofana. Her türlü yemeği yapılır, özellikle ızgarası çok lezzetlidir.

USKUMRU


Kolyosa çok benzeyen ve sürüler halinde dolaşan göçmen bir balıktır. Denizlerimizde 30 cm civarında olan uskumru Kuzey Denizi'nde 50 cm’ye kadar büyür. Yaz aylarını Karadeniz’de geçiren uskumru Eylül ve Ekim aylarında Marmara’ya iner ve kışı burada geçirip yumurtlar. Mart ilâ Haziran aylarında da Karadeniz’e döner. Uskumru büyüklüğüne göre üç değişik ad ile adlandırılır. En küçüğü kalinarya’dır. 20-25 cm civarında ve yağlı olanları uskumru, dönüş uskumrusu ise çiroz olarak adlandırılır. Yazın yakalananlara ise lipari denir. En lezzetli olduğu dönem Eylül ayından yumurtlamaya başladığı Ocak ayı sonuna kadardır. Bu süre içinde ızgarası, kağıt kebabı, dolması, köftesi ve tuzlaması çok güzel olur. Bu mevsimlerde yağlı olduğundan tavası tavsiye edilmez. Şubat’tan itibaren yağını kaybetmeye başladığından tavası yapılabilir. Yazın yakalananlar ise pilaki ve tava için uygundur. İlkbaharda Karadeniz’e dönüş yapan çirozlar kurutulur. Esas adı çiroz kurusu olan bu kurutulmuş balığa geçen zaman içinde ismi kısaltılarak yalnızca çiroz denmeye başlanmıştır. Uskumrunun kolyostan önemli farklılıkları aşağıdadır. 1. Uskumru ile kolyozun sırt desenleri birbirine benzemekle birlikte kolyosun rengi koyu, uskumrunun ise açıktır. 2. Uskumrunun kuyruk çatalının içi boş ve iki çizgiden ibaret bir "V" harfi tarzındadır. Kolyosunki ise doludur. 3. Uskumrunun gözleri neredeyse toplu iğne başı kadar küçük, kolyosun ise oldukça iridir.
NASIL YENİR :
Uskumru Buğulaması (6 Kişilik)
MALZEMELER
1 kg uskumru
1/3 bardak zeytinyağı
1 adet limon
Yarım demet maydanoz
1 baş soğan
1 defneyaprağı
Yeteri kadar tuz
HAZIRLANIŞI
Tepsiye alüminyum folyoyu yayın. Soğanları halka halka kesip yerleştirin. Balıkları temizleyip tepsiye yerleştirin. Yemekten 30–40 dakika önce üzerine kıyılmış maydanoz ve tuzu serpin.Zeytinyağı, çay bardağı su, defneyaprağı ve limon suyunu koyun. Alüminyum folyo ile üzerini kaplayın. Orta ısılı fırında suyunu buharlaştırmadan 20–25 dakika pişirin. Sıcak olarak servise sunun.


Uskumru Dolması

MALZEMELER
1,5 kg soğan
6 adet yumurta
3 kilo uskumru
2 su bardağı un
100 gr kuş üzümü
200 gr ceviz içi
750 gr zeytinyağ
1 paket yenibahar
100 gr beyaz fıstık
2 su bardağı galeta unu
karabiber
tuz
HAZIRLANIŞI
Balıkların içlerini temizleyip, bol suda iyice yıkayın, kuyruk ve enselerinden kılçıklarını kırın. Etlerini yumuşatarak kılçık ile beraber çıkarın. Etlerini kıyın, doğranmış soğan, beyaz fıstık ve. Zeytinyağı ile kavurun. Kıyılmış etleri çekilmiş ceviz içi, kuş üzümü, tuz biber, yenibahar ilave edip tekrar 15 dakika daha kavurup ateşten alın, soğumaya bırakın. Bir adet limonun suyunu ilave edin. Hazırladığınız malzeme ile balıkları doldurun, önce una sonra yumurtaya ardından da galeta ununa bulayıp, kızgın yağda kızartın. Soğuduktan sonra servis yapın.
BAŞKA BAŞKA?
Salçalı Uskumru
MALZEMELER
1,5 kg uskumru balığı
7 çorba kaşığı tereyağı
3 adet defneyaprağı
3 su bardağı su
1 adet kereviz
4 adet domates
1 adet soğan
1 adet havuç
1 adet limon
1 demet maydanoz
karabibertuz
HAZIRLANIŞI
Balıkları temizleyin, yıkayıp tuzladıktan sonra fırın tepsisine dizin. Sebzeleri ayıklayın, yıkayıp, iri parçalar halinde doğrayın, tuz, biber, tereyağı, su ve defneyapraklarını ilave edin. Orta hararetli ateşte sebzeler pişinceye dek kaynatın, ince delikli bir süzgeçten geçirip, balıkların üzerine boşaltın. Maydanozu kıyıp, üzerlerine serpin. Her bir balığın üzerine yarım limon dilimi koyun. Orta hararetli fırında 40–45 dakika kadar pişirip, servis yapın.

SARDALYA


Ülkemizde Kuzey Ege’de bolca yakalanan sardalyanın en lezzetli mevsimi Temmuz-Ekim aylarıdır. Bu sürede çeşitli ızgaraları, fırını ve kâğıt kebabı, buğulaması ve pilakisi yapılabilir. Kasım-Haziran arasında ise ancak pilaki ve buğulaması yapılabilirse de bir önceki döneminki kadar lezzetli olmaz. Sardalyanın küçüğüne papalina tabir edilir; ayıklamadan yemeği yapılır. Tirsi ise sardalya azmanıdır. Kıl tarzında çok kılçığı vardır ve sardalya kadar lezzetli değildir.
NASIL YEMELİ:
Sardalya Kebabı
5 kişilik
MALZEMELER
Yarım demet maydanoz
1 kg sardalya
1 limon
2 çay kaşığı tuz
3 baş soğan
3 domates
7 sivri biber
HAZIRLANIŞI
Sardalyaları temizledikten sonra suyunun süzülmesi için tel süzgeçte bekletin. Diğer tarafta soğanı piyaz şeklinde doğrayıp tuzla ovun. Maydanozu ince ince kıydıktan sonra soğana katın. Domatesleri, kabuklarını soyup ve sulu kısımlarını ayırıp irice doğrayın. Biberlerin de tohumlu kısımlarını çıkardıktan sonra irice doğrayın. Yağlı kâğıtları 20–25 cm boyunda kareler haline getirerek yayın ve üzerine zeytinyağı sürdükten sonra biraz piyaz yayın. Her bir Yağlı kâğıt için 6–7 sardalya seçin. Sardalyaların karınlarına da bir miktar piyaz koyun. Yanlarına ise domates ve biber koyup kâğıdı içindeki malzemeyi göstermeyecek şekilde iki ucunu birleştirerek paket haline getirin. Fırın tepsisini yağlayın ve paketleri yan yana dizin. Fırını 250 dereceye ısıtıp tepsiyi fırına sürün. 30–40 dakika pişirin. Paketleri açtıktan sonra balıkları servis tabağına alıp üzerine limon sıkarak servis yapın. Kalkan veya kılıç balıkları da aynı yöntemle pişirilebilir.

Sardalyeli yaprak sarması

MALZEMELER
20 adet sardalye balığı
20 adet asma yaprağı
2–3 adet kuru soğan
limon
tuz
maydanoz
sıvı yağ
HAZIRLANIŞI
Öncelikle bir tabağın içine soğanları yarım halka şeklinde doğrayalım, limon suyu, tuz, maydanoz ve yağı ekleyelim. Sardalye balığının isterseniz kılçıklarını çıkarın. Asma yaprağından 1 adet, sardalye balığından bir adet içine koyunuz, hazırladığımız malzemeden koyup sararak tepsiye dizip 20–25 dakika pişirip bol soğanlı salata ile servis yapınız.
BAŞKA BAŞKA ?
Sardalya Buğulama
(4 Kişilik)
MALZEMELER
400 gr Sardalya
4 adet iri domates
5–6 adet çarliston biber
5–6 diş sarımsak
Sıvı yağ
Tuz
Karabiber
1 adet limon
HAZIRLANIŞI
Orta büyüklükte bir tepsi hafifçe yağlanır ve halkalar halinde kesilmiş domateslerin yarısı bir sıra halinde dizilir. Sardalyaların aralarına ufak parçalar halinde doğranmış sarımsağın tamamı yerleştirilir, balıkların üzerine yeterince tuz ve karabiber serpilir.Balıkların üzerine ince halkalar halinde dilimlenmiş limonun tamamı ile çekirdekleri çıkartıldıktan sonra ince ve uzun şeritler halinde kesilmiş çarliston biberlerin tamamı ile halkalar halinde kesilmiş domateslerin kalanı yerleştirilerek balıkların üstü örtülür.Tepsiye yarım çay bardağı sıvı yağ ile bir çay bardağı su ilave edilir; tepsinin üstü bir kapak ile kapatılarak orta ateşte 40 dakika kadar pişirilir.(Biber ve domateslerin ölmesi yemeğin piştiğini gösterir. Tepsinin suyunu zaman zaman kontrolde yarar vardır. Eğer biter gibi olursa su ilavesi gerekir.)Buğulamaya uygun diğer balıklar: Hamsi, Kefal (dilimlenmiş)

ÇİPURA


Ege’nin meşhur yerli balığı olan ve küçük sürüler halinde gezen Çipura son yıllarda çiftliklerde de üretilmeye başlanmıştır. Çipura Elips biçiminde yassı vücudu, beyaz karnı, koyu gri sırtı ve pembemsi yanakları ile tanınır. Atlas Okyanusu, Kuzeybatı Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de bulunur. Bir zamanlar Marmara Denizi’nde de yakalanan ve Alyanak adıyla tanınan bu balığın maalesef nesli tükenmiş bulunmaktadır. Genelde 20 ila 35 cm arasındadır. Ancak 6–7 kg’ya varanlarına da rastlanmıştır. Her mevsimde zevkle yenebilen bu balığın ızgarası, buğulaması, çorbası, fırını çok güzel olur. Izgara için ideal büyüklük 250 ila 350 gram’dır (3 ila 4 adet/kilo). Daha büyüklerinin fırında pişirilmesi tercih edilmelidir. Buğulama ve çorba için her boyu kullanılabilir. Tadı nefis olan bu balığı katkısız, yani ızgara veya fırında yenmesi tercih edilmelidir. İsparoz ve lidaki bu türün küçük çeşitleridir.
NASIL YEMELİ:
Malzemeler
1 Adet Çipura
Sosu İçin
4 Tatlı Kaşığı Zeytinyağı
1.5 Tatlı Kaşığı Soya Sosu
2 Tatlı Kaşığı Sarımsak Suyu
3-5 Adet Defne Yaprağı
1 Çay Kaşığı KekikTuz, Toz Karabiber
Yemeğin Tarifi
Sos için gerekli bütün malzemeleri karıştıralım. Daha sonra hazırladığımız sosu bir tülbentte veya ince delikli tel süzgece dökelim. Sosu süzgeçle süzüp, katı kısımlarını ayırdıktan sonra bir süre buzdolabında bekletelim.Dolaptan çıkardıktan sonra balığın kuyruğundan ve her iki yanağından çay kaşığıyla bu sostan dökelim. Her iki tarafını da yağlayıp kömür ızgarasında kızartalım.Balığı yeşil soğanla süsleyerek servis yapalım.Not: Çipura yerine başka bir ızgaralık balık da kullanabilirsiniz.
DAHA BAŞKA?
FIRINDA ÇİPURA
(2 kişilik)Malzemeler
2 adet çipura
2 adet orta boy patates
1 adet büyük boy soğan
5–6 kiraz domates*
Zeytinyağı
Tuz
Karabiber
1 adet fırın poşeti
Hazırlanması:
1. Balıklarınızı temizletip üzerlerine derin bir çizik attırın. Temizlenen balıkları yıkayıp kuruladıktan sonra iç kısmına ve dışına zeytinyağı sürüp tuz ve karabiber serpin.
2. Soğanı soyup halka halka doğrayın. Patatesleri soyup uzunlamasına ikiye kesip doğrayın. Kiraz domatesleri ikiye bölün. Hepsini karıştırın, üzerlerine bir miktar yağ gezdirip tuz ve karabiber serpin.
3. Fırın poşetine sebzelerin yarısını yayın. Üzerlerine 2 balığı yerleştirin. Balıkların üzerine kalan sebzeleri dizin. Poşetin ağzını kapatıp birkaç yerine bıçağın ucunu batırın. Fırın tepsisine alıp önceden ısınmış 200C fırında pişirin.
Çipura Buğulama
Malzemeler
4 adet çipura
3 adet domates
3 adet kuru soğan
1 su bardağı su
3 diş sarımsak
3 dal maydanoz
1 kahve fincanı zeytinyağı
Hazırlanış
Çipuraları fırın tepsisine dizin,üzerine dilim doğradığınız domatesleri, sarımsakları ve en üste de maydanozları koyun.Tuzunu, suyunu ve yağını ekleyin ve tepsiyi hava almayacak şekilde alüminyum fplyo ile kapatın ve orta ateşli fırında 20-25 dakika pişirin.afiyet olsun

BARBUNYA


Denizlerimizin bu tatlı balığı genellikle Ege ve Akdeniz’de bulunur. Yerli bir balık türü olan barbunya sıcak ve ılık denizlerin kıyıya yakın olan kumlu ve çamurlu diplerinde, az olmakla beraber kayalık yerlerde yaşar. Genelde 17 ila 20 cm arasında olup nadiren 40 cm’ye kadar çıkar. Kaya Barbunyası, Kum barbunyası, Ot barbunyası ve Paşa barbunu diye dört çeşidi vardır. Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kırmızı ve karın kısmı beyaz olan kaya barbununun sırtında hiç gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt gri ile kırmızı renklerin karmaşası halindedir. Paşa barbununun her iki yanında, çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit bulunur. Tekir ile çok karıştırılan bu balığın en lezzetli zamanı Temmuz ile Ekim ayları arasıdır. Bu süre zarfında tavası, ızgarası ve kâğıtta kebabı çok güzel olur. Tekirden en büyük farklılığı kafasının daha uzun oluşudur. Tekirin kafası küttür ve çene altında iki adet sakalı bulunur.
NASIL YEMELİ :
BARBUN TAVA
Malzemeler:
800 gr barbunya
Kızartma yağı (tercihen zeytinyağı)
Yeterince beyaz un
Tuz
Yapılışı:
Balıkçıda temizletip aldığınız barbunların sırlarını parmaklarınızla yoklayıp kalan pulları temizleyin (sakın bıçak kullanmayın) ve bol suda yıkayın. İçinde pıhtılaşmış kan bırakmamaya gayret gösterin. Balıkları kâğıt havluya dizip suyunun durulanmasını sağlayın. Tuzlayıp ve içlerini tuz ve karabiberleyip(az miktarda) 20 dakika kadar oda sıcaklığında dinlendirin. Bir tavada kızartma yağını kızdırın, barbunları una bulayıp tavaya atın. Küçük balıkların bir yanını 10, diğer yanı da 10 dakika kızartıp alın. Büyük olanlar ise birkaç sefer çevrilmelidir. İri barbunları unlamadan da kızartabilirsiniz. Küçük barbun ve tekirlerde mısır unu da kullanabilirsiniz. Çok güzel ve değişik bir lezzet verir.
BAŞKA BAŞKA ?
Barbunya Izgara (1 Kişilik)
MALZEMELER
4–5 adet barbunya balığı
2 adet biber
1 adet domates
Sosu için:
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 çorba kaşığı limon suyu
tuz
HAZIRLANIŞI
Ön hazırlık olarak içini temizlemek için balıkların karınlarını kesin. İç organlarını çıkardıktan sonra balıkları bol suda yıkayın. Keskin bir bıçak yardımıyla pullarını temizleyin. Izgarada 10 dakika pişirin ve servis tabağına alın.Domatesi ve biberleri de ızgarada pişirin. Sosu için 1 çorba kaşığı zeytinyağı, 1 çorba kaşığı limon ve tuzu karıştırın. Servis tabağına aldığınız balığın üzerine bu sostan döktükten sonra servis yapın.Not: Barbunya balığını ızgaranın yanı sıra tavada da pişirebilirsiniz. Ancak balığın lezzetli olmasını sağlamak için unladıktan sonra iyice silkelemenizde yarar var. Fazla un ile birlikte kızaran balığın tadı bozulabilir. Ayrıca balığın üzerine dökmek için hazırladığınız sosu buzdolabında bir kaç gün bekletin.

17 Nisan 2008 Perşembe

Hangi mevsimde hangi balık yenir?

Balıkta şeker, karbonhidrat yok denecek kadar azdır. Protein açısından ise son derece zengindir. Bu özellikleri nedeniyle son derece sağlıklı bir yiyecektir. 100 gram yağlı balık yaklaşık 22 gram, yağsız balık ise 10 gram protein içerir. Balık aynı zamanda proteininden en çok faydalanılan besin türüdür. İnsan vücudu bu proteinin %93’ünden faydalanır. Bu oran kırmızı etlerde ve diğer beyaz etlerde çok düşüktür.
Balık az karbonhidrat içermesinin yanı sıra madensel tuzlar ve mineraller açısından son derece zengindir, bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içerir. Balıketi A, B1, B2 ve D vitaminleri açısından da zengindir.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, her geçen gün artan çevre kirliliğine rağmen balık çeşitleri açısından son derece zengin bir ülkedir. Deniz balıkları siyah etli-beyaz etli, yerli ve göçmen olarak sınıflara ayrılırlar. Beyaz etli balıkların sindirimi siyah etlilere nazaran daha kolaydır. Jelâtin içerdiklerinden haşlamaya elverişlidirler. Tavası, ızgarası, yağlı oldukları mevsimlerde de ızgarası yapılır. Bunlara örnek olarak barbunya, tekir, levrek, kefal, lüfer, kalkan, mercan, çipura, dil, pisi ve kırlangıçı gösterebiliriz. Torik, palamut, uskumru, kolyoz, kılıç, hamsi, sardalya, gümüş gibi balıklar da siyah etli balıklar sınıfına girerler. Bu balıklar beyaz etlilere nazaran daha yağlıdırlar ve daha az jelâtin içerirler. Bu nedenle haşlamaya uygun değildirler ve hazımları daha zordur.

Balık nasıl temizlenir?


Balıkları balıkçınızdan temizlenmiş ve isteğinize göre parçalanmış alabilirsiniz. Ancak balıkçılar küçük balıkları genelde temizlemek istemezler. Pulsuz ve küçük boydaki balıkları temizlerken bıçağa gerek yoktur. Balığı sol avucunuzun içine alıp sağ elinizin işaret ve başparmağı vasıtasıyla balığın kafasını kopararak ve sonra başparmağınızı karnına sokup yararak temizleyebilirsiniz. Ardından bol suyla iyice yıkamanız gerekir. Balıkları kılçıklı bırakabileceğiniz gibi, pişireceğiniz yemeğe veya kendi arzunuza bağlı olarak fileto da çıkarabilirsiniz. Bu işlem için karnını yardığınız parmağınızı hiç çıkarmadan kuyruğa kadar yürütmek ve sonra kılçığı ileri geri hafifçe oynatıp yumuşak hareketlerle yerinden çıkarmak gerekir. Bu balıklar küçük olduğu için filetoları genelde birbirinden ayırmaya gerek yoktur. Filetoları açık veya kapanmış olarak kullanabilirsiniz. Bunun istisnaları ile filetonun ne şekilde kullanılacağı yemek tariflerinde belirtilmiştir. Sardalya pullu balık olmakla birlikte yine aynı yöntemle ayıklanır. Ancak ayıklamadan önce parmaklarınızla pullarını kazıyabilirsiniz. Bu işlem için bıçak kullanmaya gerek yoktur, çünkü pullar iri ve yumuşak olduğu için parmak temasıyla yerlerinden ayrılırlar.
Uskumru, kolyos, istavrit, çinekop gibi orta büyüklükte ve pulsuz balıklar ise bıçak yardımıyla temizlenmelidir. Anüs üzerine bıçakla küçük bir kesik attıktan sonra balığın karnı yarılarak iç organları dışarı çıkarılarak karnı temizlenir. Bu arada solungaçlarının da koparılarak çıkarılması gereklidir. Temizlenmiş balığın içi ve başı bol su ile iyice yıkanmalı ve karın çevresindeki siyah zarlar ile kan pıhtıları bıçak ucuyla iyice temizlenmelidir.
Palamut, torik gibi balıkların karnını tamamen yarmak gerekmez. Anüsün üzerine atacağınız derince bir bıçak kesiğiyle bağırsakların vücuttan ayrılması sağlanır. Karın az yarılarak bıçak ucuyla iç organların tamamı dışarı alınır. Palamut ve torik gibi balıkları iki şekilde doğrayabilirsiniz; dilimlemek veya fileto çıkarmak. Eğer tava veya yahni yapacaksanız balığı 1 parmak (2 ila 2.5 santim) kalınlığında dilimler halinde kesebilirsiniz. Fırın balık için fileto çıkarılması daha iyi olur. Fileto çıkarmak için balığın kuyruk kısmından başlayıp kılçık paralelinde balığı ikiye ayırmak gerekir. Palamut ve toriğin baş kısmında fazla bir şey olmadığından kuyruğu ile birlikte kesip atabilirsiniz. Eğer bu balıklardan lakerda yapacaksanız dilimlerin kalınlığı iki misli yani asgari 4 santim olmalıdır. Lakerda için balık temizlenmesi özel itina ve işlem gerektirir, bunun için ilgili bahise bakmanız tavsiye olunur.
Çingene palamutu, uskumru ve kolyoz gibi balıklar yeterince büyük olmadıklarından dilimleme veya filetolama yapılmaz. Ancak çingene palamutları karnı tamamen yarılarak, sırt derisi kesilmeksizin iki yana açılabilir.
Pullu balıkların ise önce pullarının kazınması gerekir. Bu işlem için balığı yatırıp kuyruğundan tutarak bıçağı her iki yanına birkaç defa sürtmek gerekir. Balığın derisinin ve etlerinin zedelenmemesi, balığın kesilmemesi için bıçağı dik tutmak gerekir. İç organlarının temizlenmesi aynen palamutta olduğu gibidir. Balık büyüklüğüne ve yapılacak yemeğe göre bütün bırakılır veya fileto çıkarılır. Pilaki yapılması düşünülüyorsa kalın dilimlere bölebilirsiniz. Lüfer büyüklüğüne göre, kofana ise mutlaka fileto yapılmalıdır. Sarıkanat ise lüferin küçüğü olduğundan iki tarafı boyunca bıçakla çizilerek bütün bırakılır. Çinekopu ise çizmeye dahi gerek yoktur.
Lüfer, çinekop, sarıkanat, kofana, levrek, çipura ve özellikle çorbaya uygun kırlangıç, öksüz, adabeyi ve iskorpit gibi balıkların kafaları koparılmaz. Özellikle ilk gruptaki balıkların yanak ve beyinleri çok lezzetlidir.
Bazı pullu veya pulsuz balıkların derisi oldukça kalındır. Örneğin sinarit veya dil balığı gibi. Bu balıkların derisini komple çıkarabilirsiniz. Bu işleme tulum çıkartma denir. Bu durumda bıçağınızın ucunu kuyruk kısmından derinin altına sokup biraz ayırmak ve sonra oradan tutup yavaş yavaş yukarı doğru çekmek gerekir. Gerekirse arada bıçağınızla tulum çıkartmaya yardım edebilirsiniz. Bu işlemlerden sonra bolca akan kan temizlenmelidir. Pullu balıkların temizlenmesinde pullar etrafa saçılır ve eğer bu işlemi mutfağınızda yapıyorsanız etrafı batırır. Bu nedenle balıkçıda temizletmeyi tercih etmelisiniz, yoksa bu işlemi evli bir erkek olarak yapıyorsanız karınızdan yiyeceğiniz aile boyu fırçaya peşinen hazır olmalısınız.

Balık nasıl alınır ve saklanır?

Yapacağınız yemeğin tatlı ve sağlıklı olması için balığın alınmasının ve saklanmasının çok iyi bilinmesi gerekir, çünkü kırmızı etlerde olduğu gibi uzun süre dinlendirilmeye ve terbiyeye gelmez. Tazeyken veya tazeliğini muhafaza ederken tüketilmesi gereklidir. Bu nedenle dondurulacak balığın da satın alınırken taze olması gerekir. Taze balığın görünüşü son derece canlı olur. Taze balık ile bayat balığı aşağıdaki farklılıkları ile anlıyabiliriz.
Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Balık tazeliğini yitirmeye başlayınca gözleri buğulanmaya başlar ve daha sonra içeri çöker.
Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklarda bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır ve özellikle karın tarafında buruşmalar meydana gelir. Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Halbuki bayatlamış balıklarda bu iz kalır. Balığın parlaklığıyla yetinmemek gerekir. Çünkü tezgahtaki balıklara devamlı su serpildiği için parlak görünebilirler.
Taze balığı başından tutup kaldırınca kuyruğu aynen tepsideki gibi dimdik kalkar. Halbuki bayat balığı bu şekilde kaldırınca kuyruk kısmı aşağı doğru sarkar.
Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Balık bayatladıkça bu renk değişir. Ancak bazı balıkçıların solungaçları kırmızı mürekkep ile boyadıklarını belirtmek lazım. Solungaçlardan aşağı doğru akan kırmızı sıvıyı çok kişi kan zannederse de aslında bu mürekkeptir. Böyle bir aldatmacaya başvuran tezgâhtan kesinlikle balık alınmamalıdır.
Taze balık hemen hemen kokusuzdur. Bayatlamaya başlayınca asit kokusu yaymaya başlarlar.
Pullu balıkların pulları tazeyken vücuda sıkıca yapışıktır. Elimizi kafadan kuyruğa doğru sürtünce pulların gelmemesi gerekir.
Balığın alınması kadar saklanması da çok önemlidir. Balıklar genelde oda sıcaklığında(20oC) 20 saat süre ile tazeliklerinden bir ºey kaybetmeden durabilirler. Bu kış ayları için geçerli olup yaz aylarında klimasız mahallerde bu süre oldukça kısalır. Eğer bu süre 20 saati geçecekse muhakkak temizlenip buzdolabına konulmalıdır. Buzdolabının +5oC’lık hacminde 3 gün, tek yıldızlı buzdolaplarının buzluklarında ki, buranın sıcaklığı 0 ila –5oC arasındadır, 14 gün saklanabilir. Daha uzun süreli saklamalar muhakkak üç yıldızlı buzdolaplarının –18oC’lık "deep-freeze"lerinde veya bağımsız "deep-freeze"lerde yapılmalıdır. Deep-freeze"lerde saklama süreleri hamsi, sardalya gibi küçük balıklar için 3 ay, 3 ila 4 adedi bir kilo gelen çipura, lüfer gibi balıklar için 5 ila 6 ay. Beheri 1 kilodan büyük balıklar için ise 6 ila 8 aydır. –25oC’lık "deep-freeze"lerde ise bu süre yaklaşık %50 artar.
Balıkların dondurulmadan önce temizlenmesi gerektiğini belirtmiştik. Ancak hamsi, sardalya ve gümüş gibi balıklar bunun istisnasıdır. Bu balıkların temizlenmeden saklanması gerekir. Dondurduğunuz balıkları çözdüğünüz takdirde tekrar dondurmamalısınız bakteri üremesi açısından sakıncalı olabilir. Bu nedenle donduracağınız balıkları aile nüfusunuza göre iki veya üç kişilik porsiyonları içeren öğünlere bölerek dondurmak yukarıdaki problemin halli için tavsiye edilir. Balığı dondurmadan önce porsiyonlara bölüp alüminyum folyo veya asetat ile ambalajlamalı ve üzerine balığın cinsini, dondurulduğu tarihi içeren bir etiket (stiker) yapıştırmalısınız. Ambalajları önce buzdolabının 0 ila +5oC’lık bölümünce birkaç saat soğutmalı, bilahare derin dondurucuya koymalısınız. Bu işlem esnasında derin dondurucunuzu "şoklama" konumuna getirmelisiniz. Balığı çözeceğiniz zaman ise, iri balıkları buzdolabının normal kısmına alıp bir gün dinlendirerek çözebilirsiniz. Haşlanmış küçük karidesleri ise hemen sıcak suya atabilirsiniz.
Balıkları dondurmadan önce hafifçe tuzlamakta yarar vardır. Eti diriliğini muhafaza eder. Balıkları donmuş olarak muhafaza ederken dikkat edilecek önemli bir husus ta çözülmüş balıkları tekrar dondurmamaktır.